NEFES ALMASINI ENGELLİYEMİYECEKSİNİZ

                    İnsan eli değen her şey bozuluyor. Doğadaki güzellikleri bozuyoruz, o muhteşem yapıyı katledip yerine insanoğlunun yaptığı ucubeleri yerleştiriyoruz. Sonra da aramaya başlıyoruz. Şuranın
doğası çok güzel, manzarası süper diye. Bu yazıma böyle bir giriş yaptım çünkü elimizde olanın kıymetini bilmiyoruz kaybettikten sonra anlıyoruz, ne kadar büyük bir yanlışlık yaptığımızı. Ancak eskiyi anarak, eski resimlere bakarak kendimizi avutuyoruz. Sinop için içimden ne olursa olsun onu incitecek üzecek bir şey yazmak istemiyorum ama yazmak zorundayım o canım güzelliği, o güzeler güzeli Sinope'nin bulunduğu yeri Zeus'un bile elini sürmeye çekindiği o güzelim şehri getirdiğimiz duruma bakın.
                 Sinop'ta yerleşim garaj mevkinden başlayıp zeytinlikten kadınlar denizinde son buluyordu. Çünkü kadınlar denizinin olduğu yerden sonra yol yoktu. Ada zeytin ağaçları ile doluydu. Göçmen kuşların mola yeriydi. Ne zamanki Ada'nın etrafına yol açıldı işte o zaman zeytinliklerin ve adanın işi bitti. Zeytinlik bence Sinop'un akçiğeriydi. Orayı o zaman yerleşime açanlar acaba şimdi yaptıklarından utanıyormudur. Hadi orayı yerleşime açtınız bari çarpık yapılaşmaya izin vermeyin. Ama olmaz o canım zeytinlikleri adayı çarpık yapılaşmaya kurban ettiler. Hiç altyapı yapmadan imara izin verdiler. Yeşil alanı, otoparkı olmayan daracık yollara sahip bir şehir meydana getirdiler.
Sinop'un nefes alabileceği bir alan olarak Akliman kalmıştı oraya da nükleer santral kurmayı planlayarak Sinop'un köküne kibrit suyu döktüler.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

CANIM ANNEM

BABAMIN ÇÖZÜMÜ

YUSUF İLE PLAKA BİLMECE