Kayıtlar

Mayıs, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

MÜJDEEE, KIZIMIZ OLDU BİR DE MEZUN OĞLUMUZZZ

Resim
28.05.2016-29.05.2016  Bizim için çok heyecanlı ve tatlı bir telaş içinde geçen iki gün. Birinci gün büyük oğlumuz Cemal Mert'in nişan töreni, ikinci gün Kadir Yağız'ın mezuniyet töreni ve bu iki büyük günün üstümüze yüklediği stres. Sabah erkenden kalktık. Erkenden kalktık diyorum, çünkü gece doğru dürüst uyuyamadık. Heyecan, stres, telaş hepsi var ama sorsan hiç biri yok. Kahvaltıyı hazırladık Sinop'tan arkadaşlarımız Nejat ve Seher'i bekliyoruz. Zehra'nın kuaför işi de var. Zehra kahvaltı masasından ayak üstü atıştırdı ve Yağız onu kuaföre bırakmak için çıktılar. Zehra çıkarken Nejat'lar geldi. Biz güzel bir kahvaltı yaptık ama Mert bir lokma bile yiyemedi heyecan ve stres diz boyu. Mert "baba ben çıkıyorum" dedi ve arkadaşlarımız Mehtap ve kızı Elif'i alarak Şile'ye doğru yola çıktı. Sonra Berk geldi. O da Yağız'ı alıp çıktı. Ben de evde Zehra'dan telefon bekliyorum.Saat 13.30 da aradı Nejat'ları evde bırakıp hemen Zehra'yı ...

KUŞLAR ÇATIYA BENİM İÇİN NE BIRAKMIŞ?

             Çok fazla geriye gitmeden köyümüzün sakinlerini anlatmaya çalışacağım. Aşağı Mahalleyi genel olarak anlatmıştım. Şimdi biraz detayları anlatacağım. Unuttuklarım olabilir. Süleyman Dedem ve babaannemin dört çocuğu var. Ayşe Halam, Asiye Halam, Kemal Amcam ve babam Cemal. Ayşe Halamın 3 çocuğu var. En büyükleri Şükran Ablam, sonra Atilla Abim  ve Hüseyin Abim. Onlar Gerze de oturuyorlar ve büyük Gerze yangınında onlarında evi yanıyor. Daha sonra devlet evi yananlara hepsi aynı olmak üzere bahçe içinde evler yaptırıyor.             Ben Halamı hayal meyal hatırlıyorum. Gerze'ye gittiğimizde halamlar da kalıyoruz bizi çok seviyor. Şükran Ablam ve Atilla Abim orada yoklar. Onlar Ankara'da. Gerzede Hüseyin Abim var ve müthiş yaramaz. Gerze'ye gittiğimizde ya da o Sinop'a geldiğinde bize yapmadığını bırakmıyor. Ben daha okula gitmiyorum ya da birinci sınıftayım. Hüseyin Abim bana tek ayak üstünde beş dakika duru...

YUSUF İLE PLAKA BİLMECE

                Aşağı Mahalle de iki hane var. Murat ve Şevket Dedeler ve biz Süleyman Dedem. Babamlar dört kardeş .Kemal Amcam, Ayşe Halam ve Asiye Halam. Murat Dede ve Şafize Anneanne. Çocukları Arif Amca, Nusret Amca, Emine Hala, Şaziye Hala, Melek Hala. İşte aşağı mahallede bulunan iki hanenin sakinleri. Hatırladığım ,köyün iki küçük çocuğu Zihni ve Yusuf. İki kuzen hem de iyi arkadaş.                   Yazın okul tatil olduğunda köye geliyoruz. Yaz boyunca köydeyiz. Bir de çok güzel bir çoban köpeğimiz var adı Karabaş. Hep bizimle beraber. O yanımızdayken korkusuz oluyoruz. Karabaş yanımızdayken kimse bize birşey diyemiyor Karabaş hemen hırlıyor. O zaman yukarı mahallenin de köpekleri var ama aşağıya inemiyorlar korkudan. Biz de yukarı çıkamıyoruz aynı sebepten. Ama yanımızda Karabaş olunca hiç fark etmiyor diğer köpekler korkudan seslerini çıkaramıyor.             ...

TOSUNBEYLİ OLMAK FARKIMIZ

          Sinop ili Osmaniye Köyü Tosunbey Mahallesi.  İşte doğduğum yer. Ormanın içinde on evden meydana gelen herkesin akraba olduğu küçük bir yerleşim yeri. Sinop'tan gelirken Osmaniye Köyünü geçip Delitepe virajını dönünce, o karşına çıkan orman yoluna giriyorsun ve birbuçuk kilometre orman içinde gidiyorsun, karşına yukarı mahalle çıkıyor. Dört tane ev var. Osman Amca, Ali Amca İsmail Amca ve Mehmet Amca. Beşyüz, altıyüz metre daha gidiyorsunuz ve orta mahalle. Burada da dört ev var. Hamdi-Yılmaz Dayılar, Yalçın -Namık Dayılar, Mustafa -Kemal Dayımlar ve Mahmut Dayı. Yüz metre aşağıda da Aşağı Mahalle. Burada da iki ev var. Nusret-Arif Amcalar ve Kemal -Cemal kardeşler yani amcam ve babam.          Yukarıda saydıklarımın hepsi kardeş çocukları. Bin sekizyüzlerin sonlarında gelip Sinop kaymakamının  köyüne yerleşmişler. Her taraf orman bir tek aşağı mahallede kaymakamın evi var. Kardeşler  o zaman ormanları keserek ke...