GÖREMEDİĞİM DEDELERİM, TORUNUMUN GÖRDÜĞÜ DEDELERİ

Mert Kuzey dünyaya geleli 1 yıl 1 ay 15 gün oldu. Zaman su gibi akıyor. Zamana yetişmeye çalışıyoruz ama olmuyor. Zaman hep bizim önümüzden gidiyor, biz devamlı zamanı geri almaya çalışıyoruz ve devamlı hayıflanıyoruz, keşke şöyle yapsaydık ya da şimdiki aklım olsaydı şöyle yapardım gibi. İnsanoğlunun var oluşundan beri değişmeyen, herkesin hem fikir olduğu ve hayıflanmaktan başka elinden bir şey gelmeyen o durum. Yani herkes elindekini kaybettikten sonra zamanı geri çevirip düzeltmek istiyor ama olmuyor. Ben, ne anne dedemi ne de baba dedemi gördüm. Ablam, abim, annem, babam ya da tanıdıklarım dedemleri anlatınca çok hoşuma giderdi pür dikkat onları dinlerdim, çünkü bana hikaye tadında gelirdi. Köyde iken Yusuf'un dedesi Murat Dede, Şevket Dede, orta mahallede Fikri Dede, yukarı mahalle de İsmail Dede, Mehmet Dede vardı. Onlar köyün ileri gelenleri idi. Benim de Süleyman Dedem ile Mahmut Dedem varmış ama...