Kayıtlar

2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

DAHA HAVA KARANLIK SABAH OLMAMIŞ Kİ

Resim
              Gün ışığından daha fazla faydalanmak için çıkarılan yaz saati, kış saati uygulamaları şimdi gece karanlığından faydalanmak için değiştirildi. Artık devamlı yaz saatindeyiz. Gören de hep gün ışığından faydalanıyoruz zanneder. Belki de gün ışığının ismi gün karanlığı olarak değişmiştir bilmiyorum.               Evimiz tam Dr. Sait Darga İlköğretim okulunun karşısında ve burada oturmaktan çok mutluyum. Milli bayramlarda okul kutlamalarını seyretmek çok güzel oluyor. Kutlamalarda öğrencilerin, velilerin ve okul yöneticilerinin heyecanı bir başka oluyor. Hele o küçük ana okulu öğrencilerinin gösteri esnasında ki doğal hareketleri umursamazlıkları etrafı seyretmeleri hepsinin de kendi kafalarına göre oynamaları bir başka güzel oluyor.              Bu kadar gün ışığından gün karanlığından okuldan bahsettikten sonra okulun günlük yaşamından da bahsetmeden olmaz. Biz sabah 07 ...

GÖREMEDİĞİM DEDELERİM, TORUNUMUN GÖRDÜĞÜ DEDELERİ

Resim
         Mert Kuzey dünyaya geleli 1 yıl 1 ay 15 gün oldu. Zaman su gibi akıyor. Zamana yetişmeye çalışıyoruz ama olmuyor. Zaman hep bizim önümüzden gidiyor, biz devamlı zamanı geri almaya çalışıyoruz ve devamlı hayıflanıyoruz, keşke şöyle yapsaydık ya da şimdiki aklım olsaydı şöyle yapardım gibi. İnsanoğlunun var oluşundan beri değişmeyen, herkesin hem fikir olduğu ve hayıflanmaktan başka elinden bir şey gelmeyen o durum. Yani herkes elindekini kaybettikten sonra zamanı geri çevirip düzeltmek istiyor ama olmuyor. Ben, ne anne dedemi ne de baba dedemi gördüm. Ablam, abim,  annem, babam ya da tanıdıklarım dedemleri anlatınca çok hoşuma giderdi pür dikkat onları dinlerdim, çünkü bana hikaye tadında gelirdi.           Köyde iken Yusuf'un dedesi Murat Dede, Şevket Dede, orta mahallede Fikri Dede, yukarı mahalle de İsmail Dede, Mehmet Dede vardı. Onlar köyün ileri gelenleri idi. Benim de Süleyman Dedem ile  Mahmut Dedem varmış ama...

SİNOP ETKİNLİK GÜNLERİ 2019

Resim
     2019 Kasım ayının ilk günleri hafta sonuna denk gelmesi ve havanın yazdan kalma olması sebebi ile Zehra ile birlikte güzel bir hafta sonu geçirdik. Artık bir köroğlu bir ayvaz kalmıştık. Çocuklar da bizimle olsun istiyorduk ama olmuyordu artık onların da kendilerine göre bir hayatı vardı. Ben yine de arada sırada (bana göre) onlarla beraber olmak için sıkıştırıyorum ama olmuyor. Böyle zamanlarda hep rahmetli babam aklıma geliyor o da bize aynısını yapıyor hep beraber olmak istiyordu. Biz de bir an evvel evden kaçmaya bakıyorduk. Sonradan anladım ki tarih tekerrürden ibaretmiş. Neyse biz yine kendimize dönelim ve o güzel hafta sonunu tekrar yaşayalım.        Cumartesi günü öğlene doğru evden çıktık Yağız bizi Ayrılıkçeşme Marmaray istasyonuna bıraktı. Biz de oradan trene binip karşıya Yenikapı'ya geçtik O gün Yenikapı etkinlik alanında 4 gün süren Sinop tanıtım günleri vardı. Zaten evden onun için çıkmıştık. Yenikapı da Marmaray'dan indik ve Ye...

DELİLER KAHVEHANESİNE GİDENLER !

Resim
     On kilometrelik bir yürüyüşten sonra nerede yattığımızı bile bilemedik. Öyle çok yorulmamıştık ama yine de yorulmuştuk ertesi güne zinde başlamalıydık. Öyle de yaptık. Çok zinde bir şekilde kalktık kahvaltı da dün aldığımız katlamaları yedik. O halde bu güne de hazırdık. Bu günkü gezimize Kadıköy den başlayacaktık. Yağız bizi Kadıköy vapur iskelesine bıraktı. Biz de hemen Kadıköy Eminönü vapuruna bindik. Önceden Kadıköy'den direk Eminönü vardı artık Karaköy'e de uğruyor. Bizim  yürüyüş başlangıç noktası Eminönü oldu . Vapurdan indik ve önce Unkapanı'na yürüdük. Cibali Tütün Fabrikasının arkasında Zehra'nın önceden beri anlattığı anne ve babasının da çocukluklarının geçtiği annesinin halasının evini bulduk. Tabi ki evin yerinde yeller esiyordu sadece arsası kalmıştı. Zehra birkaç kere sokaklarda dolaşıp, annesinden de yardım alarak yerinde olmayan evi bulmuştu. Her şey planladığımız gibi gidiyordu. Gerçi önceden planda yapmamıştık sadece planımız Balat'ta buluna...

HAYIRLI TEZKERELER 2

Resim
     Yağız ilk önce askere giderek yaş olarak diğerlerinden küçük olmasına rağmen onlardan kıdemli oldu ve haklı olarak onlara komutanlık taslıyor. Kasım ayında kuralar çekildiğinde Yağız Şubat, Mert, Aslan, Gökhan Temmuz, Doruk Kasım 2019 olarak sıralandılar. Yağız Şubat ayının başında Kırklareli'ne giderek askerliğini tamamladı. O sırasını savmıştı. Hava soğuktu ama onun için iyi olmuştu. Eğitimlerde bunalmamıştı. Yağız askerden geldikten sonra tecrübelerine dayanarak sıcakta askere gideceklerin vay haline demişti.     Vakit geldi ve o sıcaklarda Mert, Aslan ve Gökhan askerliklerini yapmak üzere Temmuz ayının o yakıcı güneşi altında birliklerine teslim oldular. Mert Küçükyalı Kenen Evren kışlasına gitti. Ben 1980 de askerliğimi Maltepe 2. Zırhlı Tugayda yaparken ihtilal olmuş ve hemen yanı başımıza Kenan Evren kışlası açılmıştı. Hiç görmemiştim ama bu vesile ile görmüş oldum. Koskoca bir kışla iyi ki de kurulmuş yoksa oraları da beton yığını olurdu.Şimdi...

MÜJDEEE, BİR KIZIMIZ DAHA OLDU

Resim
                Zaman su gibi akıp geçiyor. Zamana yetişmek mümkün olmuyor. Daha dün Cemal Mert'in  sözü, nişanı, düğünü olmuştu. Bugün Kadir Yağız'ın sözü, nişanı var. Daha dün Müjde Bir Kızımız oldu demiştim , Bu gün Müjde Bir Kızımız daha oldu diyorum. Beste de bizim kızımız oldu. Bugün onun koşuşturması var, gün geldi çattı. Yağız her şeyi kendi hallediyor annesiyle beraber . O annesinin bebeği hala. Mert Kuzey geldi onun papucunu dama attı ama, olsun o gene de her akşam annesinin kucağında. Bazen kapris yapıyor ama annesi çağırınca hemen geliyor. Dün akşam ufak bir aksilik olmuş Bestenin ablası bu akşam için süsleme malzemesi getirirken arabaları 3. köprüde arızalanmış ve eve gelmeleri gece geç saatleri bulmuş, işler bu güne kalmış.  O da nazar boncuğu olur. Her şey güzel gidiyor. Yağız sabahtan önce Besteyi aldı kuaföre bıraktı, sonra geldi annesini kuaföre bıraktı. Şimdi onları geri toplayacak. Bayağı yorulacak ama olsun emek ...

HAYIRLI TEZKERELER HEPİMİZE

Resim
         Hepimizin hayatında önemli dönüm noktaları vardır. Bunlar olağan olarak gelişir ve  yaşantımızın bir parçası olur. Doğmak, büyümek, askerlik yapmak, evlenmek çoluk çocuğa karışmak, ölmek.Normal bir yaşantının sıralaması. Biz de aynı sıralamadan geçtik. Doğduk, büyüdük, askerlik yaptık, evlendik,çocuklarımız oldu. Hepsinin ayrı bir heyecanı ve güzelliği vardı. Heyecanı sevinci kendi içimizde yaşıyorduk.          Evlenip çoluk çocuğa karışınca kendimiz için yaşadığımız sevinçleri üzüntüleri  bu sefer de çocuklarımız için yaşamaya başladık. Her şeyimizi onlara göre yaşar olduk.  Onların sevinci, onların üzüntüsü hepsi bizimdi. Çocuklarımızla beraber bizim hayatımız da da değişiklikler oluyor. Önce Mert Kuzey'imiz geldi çok sevindik, torunumuzla yaşamaya başladık. Her anımıza müdahil olmaya başladı. Onsuz hiçbir şeyin tadı olmuyordu.             Sonra Yağız'ın askerliği çıktı. 28 ...

KAÇIYORUZ

  Bu sabah her zaman olduğu gibi saat sekize doğru evden çıktım. Hava daha yeni aydınlanmaya başlıyordu. Ocak ayının sonlarına doğru olmasına rağmen hava çok güzel hafif lodos esintisi altında  ofise Kadıköy'e doğru yürümeye başladım. Hep aynı saatte çıktığım için karşıma ne çıkacak biliyorum simitçi köşede yerini almış mesaisinin bitmesini bekliyor, çünkü ben yanından geçerken hanımı gelip mesaiyi devralıyor. Köprünün altına Avrasya tünelinin trafiği yansımış oluyor. Köprüyü geçip ışıklara geldiğimde uzun boylu kapşonlu kız hızlı adımlarla yanımdan geçiyor. Kadıköy'den Acıbadem'e yukarı doğru yürüyenler de tamam. Yani her şey olağan seyrinde ilerliyor.   Acıbadem Dörtyol ışıklarla Yıldız Bakkal ışıkların tam ortasına geldiğimde arkamda metal bir şey yere düştü. Dönüp baktığım da 20-25 yaşlarında sakallı biraz hırpani kılıklı genç bir çocuğu yere düşen levyeyi alırken gördüm. Tinerci olduğu hemen anlaşılıyordu. Ben biraz hızlanıp onu arkada bırakmak istedim ama o ...