BABAANNEMİN ACISI,
Amcamı pek hatırlamıyorum, yani hatırlamıyorum derken hafızamda yine bir şeyler var ama hep bölük pörçük. Çünkü amcamlar ben ilkokula başladığım sene Sinop'tan ayrıldılar Gölcük'e yerleştiler. Babaannem gitmelerini hiç istememişti. Amcamın çocukları Mahmut Abim, Hüseyin Abim,
Sema Ablam. Akrabalık ilişkilerimiz müthişti . Amca çocukları, hala çocukları, dayı çocukları, teyze çocukları hep birbirimizi çok severdik. Biz Sinop'ta merkezde idik. Gurbette olanlar yaz olup okullar tatil oldumu Sinop'ta hep bir arada olurduk. Yazın Gölcük'ten başka akrablarımız da gelir tam bir curcuna yaşanırdı. Abim ile Sema Ablam ilkokulu İstiklal İlkokulunda aynı sınıfta okumuşlar. Bir gün babam okula gidip abimlerin sınıfına gidiyor kapıyı çalıyor ve açıp bakıyor Abimle, Sema Ablamı göremiyor. Öğretmene soruyor hocam ben çocuklara bakmıştım ama göremedim diyor. Öğretmen kapının arkasını gösteriyor, tek ayak üstünde iki çocuk bunlar olmasın diyor.
Ben orta birinci sınıftayken amcamın ölüm haberi geldi. Okuldan eve geldiğimde eve girmeden bir şeyler olduğunu anlamıştım. Kapının önü ayakkabıdan geçilmiyordu. Koşarak eve girdim, babaannem kendini yerden yere atıyor, saçını başını yoluyor, oğlu için ne ağıtlar yakıyor. Beni götürün iskeleden atın diye bağırıyor. O zaman anlamıyorum babaannemin yaşadığı acının ne kadar büyük ve derin olduğunu ama o sahne hiç gözümün önünden gitmiyor. Büyüdükçe insan anlıyor hele de çoluk çocuğa karışınca insan anlıyor evlat acısının ne olduğunu.
Sema Ablam. Akrabalık ilişkilerimiz müthişti . Amca çocukları, hala çocukları, dayı çocukları, teyze çocukları hep birbirimizi çok severdik. Biz Sinop'ta merkezde idik. Gurbette olanlar yaz olup okullar tatil oldumu Sinop'ta hep bir arada olurduk. Yazın Gölcük'ten başka akrablarımız da gelir tam bir curcuna yaşanırdı. Abim ile Sema Ablam ilkokulu İstiklal İlkokulunda aynı sınıfta okumuşlar. Bir gün babam okula gidip abimlerin sınıfına gidiyor kapıyı çalıyor ve açıp bakıyor Abimle, Sema Ablamı göremiyor. Öğretmene soruyor hocam ben çocuklara bakmıştım ama göremedim diyor. Öğretmen kapının arkasını gösteriyor, tek ayak üstünde iki çocuk bunlar olmasın diyor.
Ben orta birinci sınıftayken amcamın ölüm haberi geldi. Okuldan eve geldiğimde eve girmeden bir şeyler olduğunu anlamıştım. Kapının önü ayakkabıdan geçilmiyordu. Koşarak eve girdim, babaannem kendini yerden yere atıyor, saçını başını yoluyor, oğlu için ne ağıtlar yakıyor. Beni götürün iskeleden atın diye bağırıyor. O zaman anlamıyorum babaannemin yaşadığı acının ne kadar büyük ve derin olduğunu ama o sahne hiç gözümün önünden gitmiyor. Büyüdükçe insan anlıyor hele de çoluk çocuğa karışınca insan anlıyor evlat acısının ne olduğunu.
Yorumlar
Yorum Gönder