SİZE BU KADAR HİZMET YETER, BEN ARTIK ARIZA YAPACAĞIM!!!

        1984 yılının bahar aylarında  3 genç yeni bir hayata atılmak üzere Sinop'tan ayrıldılar. Kasım Baba ve ben İstanbul'a geldik. Bahadır Başoğlu'da Gemlik'e gitti. Kasım Baba Sultan Hamam da Bir iş hanında yazmacının yanında  işe başladı ve hala devam ediyor. Ben Karaköy'de gümrük komisyoncusunun yanında işe başladım ve halen devam ediyorum.Bahadır'da Gemlik'de öğretmenliğe başladı, halen. öğretmen.
         Beni ablamlar iş için İstanbul'a çağırdıklarında böyle bir mesleğin olduğundan bile haberim yoktu. Geldik işe başladım ve hala bu işle iştigal ediyorum.
         İstanbul'da ablam da kalıyorum.Sabahları vapurla işe gidiyorum. İş yerimiz Karaköy'de hemen Yeraltı Camii'nin yanında.Çalıştığım iş yeride zaten yeni açılmış. Patronumuz halamın kızının eşinin gümrükten arkadaşı. Gümrükten ayrılıp gümrük müşavirliği bürosu açmış. Tanıdık güvenilir birilerini arıyorlar. İskender Abi de beni tavsiye etmiş ve bende o şekilde bu işe başladım.
        Kasım'la akşamları iş çıkışı, Bahadır'la da hafta sonları buluşuyoruz. O zamanlar her hafta olmasa da her bulduğumuz fırsatta Sinop'a gidiyoruz.İstanbul'da halı sahalar daha yeni açılmaya başlamış, oynamak için yer bulmak kolay olmuyor. Biz cuma geceleri 02-03 saatine abone olmuşuz. Her hafta sonu oynuyoruz ve mutlaka Sinop'tan misafirlerimiz oluyor. Onlarla maç saatine kadar bir yerlerde vakit geçiriyoruz sonra topumuzu oynuyoruz ve bir çorbacıda sabah çorbamızı içip evlerimize dağılıyoruz.
        İş yerinden iki arkadaşla ortak araba alıyoruz statıon wagon reno hem işe gidiyoruz, hem de ufak tefek nakliye işi yapıyoruz. Bir sene sonra arkadaşlar bunu satıp başka araba almak istediler ve renoyu satıp Hakseverin bulmuş olduğu Volkswagen Scrocco aldık. Spor araba sun roof'u var. Dışı seni yakar içi beni yakar. Dış görünüş süper ama durmadan arıza yapıyor.
        Scrocco ile Sinop'a gidiyoruz hafta sonu tatiline yolda bir kaç tamirciye uğrayarak Sinop'a varıyoruz. Dönerken Kasım'ın annesi NazmiyeTeyze ve Banker Ziya'da geliyor. Kış günü Boyabat yolunda her yer kar içinde korkuyoruz araba arıza yapar yolda kalırız diye kimsenin yanın da tırnak çakısı bile yok. Ama Kasımın annesinden bir bıçak çıkıyor ve yine tamircilere uğrayarak İstanbul'a dönüyoruz. Kazasız belasız İstanbul'a geliyoruz. Bu seyahat bayağı hoşumuza gidiyor. Ertesi hafta yine Kasım ben Cihat cuma akşamı iş çıkışından sonra yine atlıyoruz arabaya doğru Sinop. Hatta hiç tamirciye bile uğramıyoruz. Güzel bir hafta sonu tatili yapıp pazar günü dönmek üzere yola çıkıyoruz. Boyabat yolu yine karlı ve biz inşallah araba arıza yapmadan gideriz derken araba Garandu yokuşunda bize, size bu kadar hizmet yeter ben artık arıza yapacağım demeye başlıyor ve biz arabayı ittire kaktıra Boyabat'ta tamirci aramaya başlıyoruz.Gece saat 24 ve sabah sekizde işte olmamız gerekiyor. Ve araba bir tamircinin önüne gelince pat stop ediyor ve artık çalışmıyor.Tamircinin kapısını çalıyoruz adam uykulu gözlerle kapıyı açıyor ve bizim halimize acıyarak arabayı kontrol ediyor. Ve motor kapağını açıp bize vites telini verip bunu burada bulamazsınız İstanbul'dan alıp gelin diyor. Biz gecenin yarısında apışıp kalıyoruz. Gece yarısı İstanbul'a otobüs yok tamirci arkadaş ben sizi gidiş dönüş benzin parasına götürürüm hem İstanbul'dan parçayı da alıp dönerim diyor.Bize mantıklı geliyor ve Tamirci arkadaşa arabayı teslim edip beraber yola çıkıyoruz. Arkadaş İstanbul'dan parçayı alıp geri dönüyor. Araba tamir oluyor ama onbeş gün Boyabat'ta tamircide kalıyor.Sonra Sinop'tan Bülent başkan, Bahadır gelip Boyabat'tan arabayı alıp Sinop'a geliyorlar ve araba yaklaşık bir iki ay Sinop'ta kalıyor. Bizim yapamadığımız tatili arabayla beraber arkadaşlar yapıyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

CANIM ANNEM

BABAMIN ÇÖZÜMÜ

YUSUF İLE PLAKA BİLMECE