MAKBULE VE CEVAHİR


 

       Tosunbey Köyü  orta mahalle iki kız kardeş Makbule ve Cevahir. 

       Cumhuriyetin ilk yıllarında doğmuşlar. İki de ağabeyleri var Mustafa ve Kemal. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda halk tarafından o kadar  çok özümsenmiş ki, o zaman göre Türkiye'nin en ücra köşelerinden biri olan Sinop'un ormanların içinde kalmış bir köyünde bile çocuklara verilen adlar hep Atatürk sevgisinden dolayı Mustafa ve Kemal abiler, Makbule ve en küçükleri Cevahir. Yaşamları nüfusu 30 bilemediniz 40 kişiyi geçmeyen bir köyde başlamış ve kardeşler evlenene kadar bu köyde yani Tosunbey'de yaşamaya devam etmişler. Makbule aynı köyden Cemal ile evlenmiş, Cevahir Gümenez (şimdiki adı Yakakent)'e Arat' lara gelin gitmiş, Dursun Arat'la evlenmiş.  

       İki kız kardeş canım annem Makbule ve  anne yarısı Teyzem Cevahir. İki kız kardeşin belki de ilk ayrılıkları evlenince olmuş belki değil kesin öyle olmuş. Annem 3 çocuk Teyzem 4 çocuk sahibi olmuş ikisi de köyde çocuklarının içinde hem kendi çocukluklarını hem de çocuklarının çocukluklarını yaşadılar. 

       Annem, babam Sinop'ta çalışmaya başlayana kadar hep köyde kaldı, Sinop'a gittikten sonra bir daha hiç köye gitmek istemedi. Zaten babamda işi dolayısıyla köye gitmiyordu. Köydeki evi satıp Sinop'tan oturduğumuz evi almıştık. Annem çok mutluydu.  Kız kardeşler imkanların elverdiği ölçüde görüşüyorlardı, diyeceksiniz ki Sinop ile Gümenez'in arası ne ki bilemedin 100 km. Arabayla ulaşım zor denizyolu da her zaman motor bulmak kolay değil. Ama benim hatırladığımda karayolu ulaşımı biraz daha iyiydi Teyzem Samsun'dan Sinop'a gazete götüren minibüslerle geliyordu. Ben dört gözle onları bekliyordum. Teyzem gelirken yanında Tülay veya İbrahim  olurdu bazen ikisi de gelirdi. Dursun eniştem Naafa (karayolları) da çalışırdı). Sinop'a yolu düşünce mutlaka uğrardı. Bizi çok severdi biz de onu çok severdik. Çok erken kaybettik, teyzem 4 çocukla  tek başına kalmıştı. Ve 4 çocukla herkesin kolay kolay başaramayacağı şeyi başardı. Hepsini vatanına milletine başarılı evlatlar olarak yetiştirdi. 

        İki kız kardeş canım annem o da çocuklarını başarı ile yetiştirdi . Hiç köye gitmek istemezdi ama babam istediği için yıllar sonra tekrar köye gidip gelmeye başladık. Babam emekli olduktan sonra iyice köye yerleşti.  Artık yazları köyde kışında 3-4 ay bizim yanımızda İstanbul'da kalıyorlardı. Babam rahatsızlanmıştı prostatı vardı, çok mücadele etti ama sonunda kaybetti.  Artık annemde yalnız kalmıştı. 

       İki kız kardeş canım annem ve anne yarısı teyzem, eşlerini kaybettikten sonra kendilerini birbirlerinde buldular artık hep beraberdiler. Yazın köyde kışın da çocuklarının yanında ama hep beraber ve çok mutlu yaşadılar. Önce teyzemi 23 Temmuz 2012 de kaybettik, peşinden de 3 Kasım 2012 de annemi kaybettik. insan anne babasını kaybedince artık hiç bir şey eskisi gibi olmuyormuş .


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

CANIM ANNEM

BABAMIN ÇÖZÜMÜ

YUSUF İLE PLAKA BİLMECE