MİNİE VE ŞEKER

         Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde deve tellal iken pire berber iken Kuzey dedesinin beşiğini tıngır mıngır sallar iken Kuzey'in babası Kuzey'e yavru bir kedi almış. Kedi daha 2 aylık ve çok güzelmiş külrengi tüyleri çakmak gibi gözleri varmış. Kuzey'in aslında bir kedisi daha varmış adı Şeker ve peluştanmış. Kuzey onu çok seviyormuş ama ille de gerçek kedisi olsun istiyormuş. Babası onun için o yavru kediyi almış. Kuzey kediyi görünce çok sevinmiş ve hemen adını Minie koymuş. İlk zamanlar biraz korkmuş Minie'den ama zamanla alışmış. Minie gelmeden önce Şeker'i yanından hiç ayırmayan Kuzey Minie geldikten sonra Şekerin pabucu biraz dama atılır gibi olmuş ama yine de onu çok seviyormuş. Kuzey Minie'sini tanıştırmak için Zehra babaannesini, Zihni dedesini, Yağız amcasını, Beste yengesini çağırmış. Biz de cümbür cemaat ailenin yeni üyesi Minie ile tanışmaya gittik. Kuzey bizi kapıda karşıladı ve hemen Minie ile tanıştırdı. Biz de Minieyi çok sevdik. Minie bir hayli de yaramazdı, çok hareketliydi. 

            Kuzey hemen yanıma geldi ve Minie'yi anlatmaya başladı, onu çok sevdiğini onunla çok güzel oynadığını ve Şeker'le olan arkadaşlığını anlattı. Kuzey sanki anlatırken odada değildi de  dedesi Minie ve Şeker ile başka dünyalara dalmıştı. Kuzey dedesine durmadan bir şeyler anlatıyordu, dedesi onu dinlerken onun hayal gücünün ne kadar kuvvetli olduğunu düşünüyor ve onun hayal dünyasında beraber dolaşıyordu. Kuzey yine binlerce yıl öncesine Sinope'ye gitmiş gözlerini Akliman da kum zambaklarının içinde açmış yanında dedesi ve kedilerini görünce büyük bir sevinçle ''yaşasın yine Sinope'ye geldik'' demiş. Hemen kumsalda yanında uzanan dedesini ve kedilerini uyandırmış. ''Dede bakın nereye geldik Sinope bizi bekliyor'' demiş. Kuzey hemen kendisini Kuzeyin hırçın dalgalarının  içine balıklama atmış dedesi durur mu oda peşinde atlamış. 

       



Kuzey kıyıya bakmış Minie ile Şeker onlara korku dolu gözlerle bakıyor, Kuzey hemen kıyıya çıkıp onları kucağına alıp tekrar denize dalmış. Dört kafadar Akliman'ın serin sularında yüzerken birden karşılarına bir köpek balığı çıkmış, Kuzey hemen ''sakın korkmayın bu benim arkadaşım'' demiş ve hemen köpekbalığına doğru yüzmeye başlamış. Köpekbalığı da Kuzey'i görünce çok sevinmiş ve başlamışlar hep beraber denizde oynamaya. Köpekbalığı Kuzey'e ''bak şimdi sizi bu eşsiz Sinope'nin güzelliklerini göstereceğim'' demiş  ve Zeus'un bakmaya bile kıyamayıp onu dünyanın en sapa ve en güzel yerine nasıl bıraktığını anlatmış. Akliman'ın içinden geçerken çeşitli balıklar ve deniz yılanları denizin derinliklerinde çeşitli kabuklu deniz canlılarını görmüşler. Kuzey denizin derinliklerinde ki güzellikleri gördükçe gözleri fal taşı gibi açılmış. Hele de Hamsilos Koyu'nun girişindeki kayaların mağaraların görünüşü gerçekten çok güzelmiş. Köpekbalığı bu güzellikleri Kuzey'e dedesine ve kedilerine gösterdikten sonra birden sıçramış ve hepsini kumların üstüne doğru fırlatmış. Kuzey kumların üstüne düşünce birden uyanmış ve sanki koltukta uyuya kalıp düşen kendisi değilmiş gibi ''dede köpekbalığı bizi ne güzel dolaştırdı değil mi'' diye sormuş.

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

CANIM ANNEM

BABAMIN ÇÖZÜMÜ

YUSUF İLE PLAKA BİLMECE