YİNE YENİDEN YENİ FENERBAHÇE VETERAN

YİNE YENİDEN YENİ FENERBAHÇE VETERAN


      

         Ağustos 2023 Fenerbahçe Veteran Masa Tenisçileri Spor Kulübü için zor geçen günlerin başlangıcı olmuştu. Ağustos ayı içinde  kadıköy spor lisesi müdürü salonun üç gün içinde acil boşaltılması  boşaltmazsak kendilerinin boşaltacaklarını söylediler.. Hepimiz şok olduk böyle bir şey beklemiyorduk. Nereye bir yardım için baş vursak olumlu cevap alamadık. 3 gün sonra eşyalarımızı boşaltmazsak okul eşyalarımızı atacaktı. Özcan Başkan aşağı yukarı taşıyabildiğimiz bütün eşyaları oturdukları evin sığınağına ve Mehtap Hanımın ofisine Bayram ve Sedat'ın da üstün gayretleri ile  geçici olarak taşıdılar.

        Hemen kendimize yer aramaya başladık okullardan hiç olumlu cevap alamadık. Serpil Hanım Ve Mehtap Hanım Kadıköy ve Üsküdar Milli eğitim ilçe müdürlüklerine giderek görüşmeler yaptılar. Herkes salon bakmaya başladı ve baktıkları yerleri yönetime bildirdiler ve bizde elimizden geldiğince söylenen her yere baktık. Örnek vermek gerekirse bakmaya gittiğimiz bir okul Zeminden iki kat aşağıda sığınak gibi bir yer rutubet içerisinde ve belki zor zahmet üç dört masa sığabilir vaziyetteydi . Masa tenisi oynamaya pek müsait değildi ama artık ona bile razıydık.. Kirasını sorduğumuzda 25.000,00TL olduğunu ve okul açıldıktan sonra değişebileceğini söylediler. Onu bile kabullenmiştik ama oradan da olumsuz yanıt geldi. Okullarda salonların ve müştemilatların kiralanmasını durdurmuşlardı. 

       Anadolu yakasında her yere bakıyorduk ama bir türlü uygun bir şey bulamıyorduk. Bütün üyelerimiz yana yakıla yer arıyordu, çünkü bize ait olmayan hiçbir yerde rahat edemiyor dışlanmış hissediyorduk. Kulübümüze gelen, üyemiz olmadığı halde kendini bu kulübün üyesi addeden Birol arkadaşımız bir yer bulduğunu ve görmemiz gerektiğini söyledi. Bizde yönetim olarak Birol Beyin bulduğu 1071 Rezidansa gittik ve yeri çok beğendik. Güzel bir yerdi ama çok masraf istiyordu. Hemen üyelerimizi bilgilendirdik ve 1071 Rezidans da bir toplantı düzenledik . Düzenlenen toplantıya gelen arkadaşlarımız masa tenisinden uzak kaldıkları günleri bir an evvel bitirmek için sabırsızlanıyorlardı. Yapılan tartışmaların ardından burayı bir an evvel faaliyete geçirmek için ne yapılması gerekirse yapılmasını kararlaştırdık. Toplantıda buranın yaklaşık maliyetinin 400.000,00-500.000,00 TL.lik bir bütçeyle tamamlanabileceği ve bu paranın da üyeler arasında toplanan bağışla karşılanacağına karar verildi. Herkes elinden geleni ve daha fazlasını yaptı kimi maddi olarak, kimi emeğiyle katkı verdi kimi hep yanımızda oldu. Ve biz de yönetim olarak salonumuzu biran evvel açmak için elimizden geleni yaptık. Mehtap-Zehra-Cafer-Servet-Yasin-Murat Gir, Sedat ve Bayram bu arkadaşların adlarını saymadan yapamayacağım. Salonumuzu açtıktan sonra bazı problemler çıkmaya başladı. Tavan aktı yerler kaymaya başladı. Ali Yit ve Cem Yelten bu kayma problemi için yerleri hafif zımparalayarak ve ısı ayarlaması yaparak giderilmesinde çok büyük gayret gösterdiler. 

          Ayrıca önceki yönetim kurulu başkanımıza, üyelerimize ve bu süreçte hem maddi olarak hem de emeği ile  her gün yanımızda olan, burada isimlerini sayamayacağım ama salonumuzun en güzel yerinde isimlerini yazarak adlarını yaşatacağımız arkadaşlarımıza bir kez de buradan sonsuz teşekkür ediyor, şükranlarımızı sunuyoruz.   

                                             İyi ki varsınız, 

                                             İyi ki masa tenisi sevenleriz,

                                             İyi ki birlikte ve beraberiz.

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

CANIM ANNEM

Resim
Annem her zaman erken kalkar namazını kılar ve kahvaltıyı hazırlayıp evdekileri öyle kaldırır. Hep beraber kahvaltımızı yapar, babamı işe bizi de okula yolcu eder sonra da ev işleriyle uğraşırdı. Beni her sabah tertemiz giydirir, siyah okul önlüğümü ve beyaz yakalığımı mutlaka ütüleyip okula öyle gönderirdi. Sabah evden nasıl tertemiz ütülü elbiselerle çıktıysam, akşam okuldan eve geldiğimde mutlaka kirlenmiş ve önlüğüm mutlak ya sökülmüş ya da yırtılmış olurdu. Annem hiç üşenmez ertesi gün beni yine tertemiz okula gönderirdi. Okulla evimiz çok yakın sayılmazdı yürüyerek beş dakika ya sürer ya da sürmezdi. Babam da tekelde çalışıyordu ve orası da bayağı uzak sayılırdı beş dakika ya sürerdi ya da sürmezdi.  Sinop'ta bütün mesafeler beş dakika uzaklıktaydı. Herkes öğle yemeğinde evde olurdu.  Babam da her öğlen eve gelirdi ve biz de babam gelmeden evde olurduk. Yemeğimizi yer sonra babam işine bizde okula giderdik. İstiklal İlkokulu çok güzel, eski bir okuldu ve yanında da ye...
Devamı

BABAMIN ÇÖZÜMÜ

Resim
           1960 lı yıllarda Sinop merkezde üç ilkokul vardı. Benim okuduğum İstiklal İlk Okulu ,Gazi Mustafa Kemal İlk Okulu ve Cumhuriyet İlk Okulu. Okullar o zaman tam gün öğretim yapıyor. Sabah gidiyoruz öğle yemeğe geliyoruz ve öğleden sonra da üçte okul bitiyor. Biz beş dakikalık yolu ancak iki saatte gelebiliyoruz. Saat beşi geçirmememiz gerekiyor. Çünkü babam beşte işten çıkıyor.            Okuldan eve gelirken vakit nasıl çabuk geçiyor anlatamam. Arkadaşlarla kavga dövüş oynayarak herkes evine dağılıyor. Okul çıkışı arkadaşlarla evlerimize gidiyoruz yine evin önüne gelen ayrılıyor ve ben Kahveci Osman Amcaların orada yalnız kalıyorum ve oradaki boş arsada kendi kendime oynamaya başlıyorum. Oyun da ne? Yerde bulduğum yeşil bir boş şişeyi kırıyorum ve parçaları elime alıp onları tekrar arsada bulunan bir ağaca nişan alıp atıyorum.               Kırık camların hepsini attım elimde sadec...
Devamı

YUSUF İLE PLAKA BİLMECE

                Aşağı Mahalle de iki hane var. Murat ve Şevket Dedeler ve biz Süleyman Dedem. Babamlar dört kardeş .Kemal Amcam, Ayşe Halam ve Asiye Halam. Murat Dede ve Şafize Anneanne. Çocukları Arif Amca, Nusret Amca, Emine Hala, Şaziye Hala, Melek Hala. İşte aşağı mahallede bulunan iki hanenin sakinleri. Hatırladığım ,köyün iki küçük çocuğu Zihni ve Yusuf. İki kuzen hem de iyi arkadaş.                   Yazın okul tatil olduğunda köye geliyoruz. Yaz boyunca köydeyiz. Bir de çok güzel bir çoban köpeğimiz var adı Karabaş. Hep bizimle beraber. O yanımızdayken korkusuz oluyoruz. Karabaş yanımızdayken kimse bize birşey diyemiyor Karabaş hemen hırlıyor. O zaman yukarı mahallenin de köpekleri var ama aşağıya inemiyorlar korkudan. Biz de yukarı çıkamıyoruz aynı sebepten. Ama yanımızda Karabaş olunca hiç fark etmiyor diğer köpekler korkudan seslerini çıkaramıyor.             ...
Devamı