SINIFIMIZIN MASKOTU FINDIK FAREMİZ
Ortaokul birinci sınıfı eski okulda okuduk. Ben 1 E sınıfındaydım.İlk okuldan orta okula gecince kendimizi bayağı büyümüş hissetmiştik ama okul başladığında büyük sınıfların yanında çaylak olduğumzu anladık.Eski okulun büyük tahta bir kapısı vardı ve iki kanatlıydı. Kapıdan içeri girince büyük bir salon ve hemen karşısında üst kata çıkan karşılıklı iki merdiven vardı. Merdivenleri çıktıktan sonra yine büyük bir salon ve etrafında sınıflar .
Bizim sınıf arka tarafa Gazi Mustafa Kemal ilkokuluna bakıyordu. Sınıfın tavanları çok yüksek ve her taraf ahşaptı. Tavanlar hep jilet doluydu. Kalem açmak için getirdiğimiz jiletleri baş parmak ve işaret parmağımızın arasına sıkıştırıp tavana fırlatıp saplamaya çalışırdık. Bir de sınıfımızın fındık faresi vardı. Tam kapının yanında köşede küçük bir delik vardı ve o öğretmen ders anlatırken kafasını çıkarıp ders dinlemek isterdi ama ne mümkün. Fındık faresinin oradan bakması bizim dersi kaynatmamız için sebep oluyordu çünkü herkes silgi kalem ne varsa köşeye fareye doğru atmaya başlardı.
Okulun ön bahçesi çok güzeldi. Giriş kapısını geçince yolun iki tarafında çam aağaçları ve çam ağaçlarının altında betondan kare şeklinde ve dört tane kalesi olan minyatür bir futbol sahası vardı. Teneffüslerde bu sahaları kapıp minyatür kale maçlar yapardık. Bu beton sahada oynadığımız topda çam kozalaklarıydı. Kozalaklarla top oynamak çok tehlikeliydi çünkü ayakkabılarımızı patlatması garantiydi, ama oynarken bu hiç aklımıza gelmezdi
Bizim sınıf arka tarafa Gazi Mustafa Kemal ilkokuluna bakıyordu. Sınıfın tavanları çok yüksek ve her taraf ahşaptı. Tavanlar hep jilet doluydu. Kalem açmak için getirdiğimiz jiletleri baş parmak ve işaret parmağımızın arasına sıkıştırıp tavana fırlatıp saplamaya çalışırdık. Bir de sınıfımızın fındık faresi vardı. Tam kapının yanında köşede küçük bir delik vardı ve o öğretmen ders anlatırken kafasını çıkarıp ders dinlemek isterdi ama ne mümkün. Fındık faresinin oradan bakması bizim dersi kaynatmamız için sebep oluyordu çünkü herkes silgi kalem ne varsa köşeye fareye doğru atmaya başlardı.
Okulun ön bahçesi çok güzeldi. Giriş kapısını geçince yolun iki tarafında çam aağaçları ve çam ağaçlarının altında betondan kare şeklinde ve dört tane kalesi olan minyatür bir futbol sahası vardı. Teneffüslerde bu sahaları kapıp minyatür kale maçlar yapardık. Bu beton sahada oynadığımız topda çam kozalaklarıydı. Kozalaklarla top oynamak çok tehlikeliydi çünkü ayakkabılarımızı patlatması garantiydi, ama oynarken bu hiç aklımıza gelmezdi
Yorumlar
Yorum Gönder